-
1 ilim adamı
-
2 ilim adamı
-
3 ilim
(ilmi)а1) нау́ка; зна́ниеilim adamı — учёный; нау́чный рабо́тник
2) зна́нияilimi ezelî — предви́дение
-
4 ilim
,-lmi 1. branch of knowledge or study, science: fizik ilmi the science of physics. ilahiyat ilmi the science of theology. tabii ilimler the natural sciences. 2. scientific study of knowledge, study based on a scientific method: Bu neticeye ilim yoluyla vardım. I reached this conclusion by scientific study. 3. theoretical knowledge, knowledge based on theory alone. - adamı person whose profession is the scientific pursuit of knowledge in a particular field (usually refers to distinguished scholars or researchers). -ini almak /ın/ to become good at (a job), master the art of: Piyanoları akort etmenin ilmini almışsın. It looks like you´ve mastered the art of piano tuning.
См. также в других словарях:
ilim adamı — is. Bilim adamı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilim — is., lmi, Ar. ˁilm 1) Bilim Kılıç gibi kesen ve şakırdayan mantığıyla ilmin askerleşmiş tipiydi. P. Safa 2) mec. Ayrıntı, özellik, nitelik Birleşik Sözler ilim adamı ilmiahlak ilmihâl manevi ilim ledün ilmi … Çağatay Osmanlı Sözlük
adam — is., Ar. ādem 1) İnsan 2) Erkek kişi, kadın karşıtı İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak. M. Ş. Esendal 3) Birinin yanında ve işinde bulunan kimse Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. K. Tahir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
RUHBAN — Korkmak, çekinmek, yılmak. * Rahib, Hristiyan din adamı. (Bak: Rehbaniyyet)(Hâsıl ı kelâm; biz Kur an şâkirdleri olan Müslümanlar, bürhana tâbi oluyoruz. Akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik i imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin bazı efradları gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük